DOĞUM

25.09.2014 08:00

Merakla, heyecanla, umutla, sabırla, sancıyla beklenen bir avuç beden, minicik bir kalp. İçim içime sığmıyor, saat yaklaştıkça endişeyle karışık heyecan tüylerimi ürpertiyor. 9 ay küçücük bir ekrandan izledim seni. Yanıbaşımdan ayırmadım görüntünü. Kucağıma alacağım anı bana bakışını, gözlerinin rengini, saçını, sesini, elini bir yana kokunu merak ettim. Tam 9 ay önce Allah’a emanet ettim seni , sonra senden bana haberler getiren,  senden sonra beni her görüşte heyecanlandıran doktorum sevgili Funda Öztürk’e…. Benimle olduğun, seni herşeyden koruyabildiğim son dakikalarım. Bugün benim ANNELİK TELAŞLARIM var. ‘’koşma terlersin’’ diyeceğim günlerin telaşı. Doğuma dakikalar kala bugün benim donuk bakışlarım ve mutluluk gözyaşlarım var.

08:30

Doğum beni oldum olası duygulandırır. İlk doğum deneyimim, fakat daha önce yakın ya da uzak ya da hiç tanımadığım kişilerin doğum anlarına tanıklık ettiğimde, gözyaşlarıma hakim olamamışlığım var. yani demem o ki, bu benim doğum deneyimimdi ve ben kendimde değilimdim. Bu benim için çok kutsal, çok özel. Ameliyatla ilgili zerre korkum yoktu. Basit bir epidural diyebilirim. Ama heyecanıma engel olamıyordum. Derken beklenen zaman gelmişti.  Odama gelen doktorumun sesiyle irkildim. Tüm hazırlıklar tamamdı. Bana ameliyat önlüğü giydirilmiş, lahman yapılmış, o hiç hoşlanmadığım sonta takılmıştı. Doktorumun odama gelip beni sakinleştirmesi bana iyi gelmişti. Beni tekerlekli sandalyeyle ameliyathaneye doğru götürdüler. Arkamda benim için dua eden yakınlarımın endişeli bakışlarıyla ameliyathanenin kapısından girdim. İçeri de aklımda tek bir şey vardı, anı yaşamak. Bu düşünceden kendimi uzaklaştırmamaya kendimi vermeye çalıştım.’’anı yaşa,anı yaşa,anı yaşa’’ Keşke zaman donsaydı. Ameliyat masasına oturdum. Anestezi uzmanı belimden iğne yaparken bile inanın ben anı yaşadım. Bu komik gelebilir ama, hiç bir şey hissetmedim. Belden iğne sonrası hızlı bir şekilde ameliyat başladı.  Vee 08:45 dedi doktorum.  Tüm ekip bebeğin geldiğini söyledi. Ama ses yok.  o saniyelerde doktoruma arka arkaya hızlı hızlı  ‘’ iyi mi sağlıklı mı’’ diye birkaç kez soru sorarken, sesini duydum. Tarifi yoktu, daha önce hiç yaşanmamıştı böylesi bir duygu. Ömrümün geri kalanını hiç düşünmeden adayacağım bebeğimin, o minik yüzünü gördüm. Henüz hiç duymadığım eşsiz mis kokusunu çektim taa içime ciğerlerime. Sonra yavaşça fısıldadım kulağına;

‘’Bir dilek tuttum ve sen gerçek oldun. İyi ki doğdun, Dünyama hoş geldin  Bebeğim’’

ANNEN