DOST GÖNÜLDE

Seneler önce bir kadını tanıdım. Gittiğim güzellik salonunda tesadüfen tanıştık. Güzel, alımlı, özgüveni yüksek ve bir  o kadar da mütevaziydi. O zamanlar ben bekardım. Fakat o evli ve bir oğlu vardı. Aramızda 10 yaş fark olmasına rağmen inanılmaz bir sinerji oluştu. Aynı burcu, aynı tarzı, aynı bakış açısını paylaşan iki dost olduk. Hayatımın en ince detayına kadar bilen tek kişi diyebilirim. ve bir gün kanser olduğunu öğrendik.  Annesini ve babasını erken yaşta kaybetmişti. En yakını eşi, bir oğlu, erkek kardeşi , ve tabi biz dostları… eşi hastalığı sırasında birkaç kez boşanmaya kalktı. Erkek kardeşinin eşi çoluğu çocuğu derken  pek yanında olamadı. En büyük destek doğurduğu, yetiştirdiği evladı oldu. Bazen en büyük duam’’ hayırlı bir evlat’’ oluyor.  Buna rağmen hep umutları olan, neşeli biriydi. Hastalıkla bile bu denli dalga geçeni görmemiştim. Kemoterapiye giderken kendini iyi hissetmek için hep makyaj yapardı. Hayat doluydu. Elimden geldiğince yanında oldum. Ve o kötü hastalığı pozitij enerjisiyle yendi.  Hep dostluk baki derler, kesinlikle dostluk baki ama öyle bir yaşam ki, elinizde olmadan hayatınıza girenler size yön veriyor. Siz istemeseniz de düzene uyuyorsunuz.

En büyük örnek evleniyorsunuz. Önceliklerinizin sırası değişiyor. Hayatınızda hep bağlayıcı sebepleriniz oluyor. bu bir iş, eş, ya da çocuk. Dostluk hep baki elbet,  ama kalpte gönülde baki kalıyor. İstesen de her zaman her şekilde yanında olmaya çabalasanda olmuyor.

Birbirimize ihtiyaç duyduğumuz en önemli zamanda ben şehir değiştirdim. Hayatın bazı getirilerinden dolayı birbirimizi yıllarca ziyaret edemedik. Ben  bulduğum ilk fırsatta,  hep ailemi ziyaret etmek için yola koyuldum. Çünkü aile herşeyin başı. Hep gelmek istiyorum, görmek istiyorum diye diye seneleri tükettik. Sonra ben doğum yaptım ki; önce babası geçirmişti ipi boynuma sonra oğlu geçirmiş oldu. ben memnunum böyle olmaktan memnunum ama, hani dost, hani dostluk. Sadece gönülde kaldı. Hep en özlediğim oldu.

Bir ay önce birden telefonlarıma bakmaz oldu. Geri de dönmedi. Baktım bir gün gelini arıyor. ‘’Annem çok hasta, yatıyor. Artık kalkmaz diyor doktorlar’’ dedi. Hani dost, hani dostluk. Uzun yoldu. Gideceğim yerde kar vardı. Oğlumla bir günde git gel nasıl olurdu. Derken hala gidemedim. Ama  çok acı çekmeden kurtulsun diye dua ediyorum. Çünkü onun için tek dua bu…

Demem o ki; dostluk hep bir yere kadar, dostluk sadece gönülde. Bir an geliyor, kapanıyor tüm yollar. İşte bu yüzden  diyorum ki, ne olursa olsun, iyi ki  doğurmuşum. Çünkü önceliklerimiz hep aynıdır. Hayırlıysa evladınız,  bu asla değişmez.

Hayat sizi savurur ve istemeden de olsa, Dost sadece gönülde kalır…

Sevgiyle