Bakın neler öğrendik; 1.) Mesela fon kağıdından bir servis yaptık. Üzerine tabağımızın yerini, çatal ve kaşığımızın yerini çizdik. Ve Ateş onları yerlerine yerleştirdi. 2.) Büyük ve küçük kavramını öğrenmesi adına süper bir materyal buldum. Çekmecedeki kaşıklığı kaptım geldim. Ateş’in önüne koydum. Ve karıştırdım. Önce ben ona küçük kaşık, büyük kaşık diyerek ayırarak gösterdim. Sonrasında o ayırdı. Tavsiye ederiz. 3.) Çocuklar kumla oynamayı çok sever. Evde kum yoksa tuz var. avuçlarımıza alıp parmak aralarımızdan süzerek oynadık, üzerine şekiller çizdik. Hiçbir zaman bir kumun yerini tutmaz ama kumsuz bir günde idare eder. 4.) Hem sayı hem uzuvlar aynı anda öğrenilir. 5.) İnsanoğlu...
El-göz koordinasyonunu destekleyici, bir çok oyun var. bir gün olur da blog yazarım diye düşünememiş ve bir çok oyunu kaydetmemiş olabilirim. En basit birkaç örnek verebiliriz. 1.) Onlardan ilki renkli topları tuvalet kağıdı rulolarının üzerine tek tek dizmek sonrasında onları farklı bir topla vurarak devirmek eğlenceli oluyor. önemli olan topları kendisinin yerleştirmesi. 2.) 2 adet ince ağızlı koli bulduk. Topları bir koliden diğer koliye aynı şekilde dizmeye çalıştık. Müthiş bir koordinasyon oyunu. 3.) Bu oyuncağı çok seviyoruz. 3 yaşında ve hala oynuyor. Tavsiyeler bölümüne eklemem gereken bir oyuncak. İkeadan aldığımız bu tahta oyuncak üzerinde gördüğünüz çubukların yanında çekiciyle satılıyor. Çekiçle...
Renkleri ve şekilleri öğrenmesi adına eğlenceli bir çok oyun oynanabilir. Çevrenize baktığınızda materyalde çok. Neler yaptık bir bakalım; 1.) Öncelikle bir robot çizdik, bu robotun kafası yuvarlak, gövdesi kare, ayakları dikdörtgen, elleri üçgen antenleri de üçgen oldu. ve üçgenleri kırmızıya, kareyi yeşile, dikdörtgeni sarıya, daireyi de maviye boyalım dedik J 2.) Bir kağıda şekilleri çizip boyuyoruz. Aynı şekilleri aynı renklerde başka bir yerde çizip kesiyoruz. Bebeğimize eşleştirmeyi gösterip aynısını yapmasını istiyoruz. Kavramsal gelişimi için harika bir oyundur. 3.) Evde tuvalet ruloları ve havlu kağıt rulolarını atmayın, gün olur ararsınız. İnanılmaz oyun çıkıyor. En çok işe yarayan malzeme desem doğru olur....
Her gün çıldırmışcasına çocuğa aktivite yaptırmayın. Çocuk bir yarış atı değil. Sadece öğretmeye odaklanmayın. Önemli olan ilk şey elbette eğlenmesi, keyif alabiliyor olması. Çocuk, yaptığınız herhangi bir etkinlikten keyif almıyor olabilir. Başka çocuklarla asla kıyaslamayın. Her birey aynı değildir. Pek doğal olarak da gelişimleri de farklılık gösterir. Sanıyorum ki, ilk zamanlar hepimiz bu hatayı yaptık. Hatta Ateş’in ilk zamanlarında inanılmaz bir furya vardı. şimdi biraz duruldu. Hemen hemen tüm anneler bebeklerinin yaptığı aktiviteleri paylaşıyordu. Bu paylaşımlar, tamamen başka annelerin de faydalanması yani tüm çocuklar içindi. Fakat karşıdan bakıldığında hergün bir paylaşım olunca, sanılıyor ki çocuk akşama kadar aktivite yapıyor. Paylaştığımız...
Bir yaşından beri buzla bir çok oyun kurduk. Bir yaşından beri diyorum çünkü hala buzla oynamayı çok seviyor. Kimi zaman kutup ayısına yaşamsal bir alan oluşturuyoruz. Kimi zaman da kahraman olup, yolunu kaybedip donmuş olan hayvanımıza kurtarma operasyonu düzenliyoruz. Tabi bu eğlenceli oyun, el becerilerini, sorumluluk duygusunu ve hayal gücünü geliştirmekle kalmıyor. Soğuk, sıcak kavramını öğrenmesinde de en etkili araç oluyor.
Suyla oynamayı sevmeyen çocuk nereseyse yok sanıyorum ki; çocuklar suyla etkileşim kurmaya bayılıyorlar. Suyu oraya buraya dökmeyi, bardaktan bardağa boşaltmayı,suda oyuncak yüzdürmeyi, köpük yapmayı vs… Bazı uzmanlara göre bu çocuğun ana rahmine geri dönmeyi arzuladığının bir belirtisi olarak görülüyor. Çocuğun suyla oynamasının temelinde her ne amaç olursa olsun, suyla oynamak çocuğu rahatlatıyor, eğlendiriyor, gelişimini bir çok yönden destekliyor. Bazı anneler hasta olur gerekçesiyle ya da ortalık ıslanır diye uzak tutmaya çalışıyor. Özgürlüğünün kısıtlandığını düşünüyorum. çocuğunuz özgürlüğünü kısıtlamayın. Bırakın çocukluğunu yaşasın. Biz her fırsatta, bazen salonun ortasına muşamba sererek üzerinde suyla köpük yapıp oyuncaklarımızı temizliyoruz. Eğlence garantili…
Yemek hazırlarken daima bana yardım eder. Ona da kesmeyen bir bıçak verdim. Ve birlikte taze fasul syeleri kestik. Sebzeleri kitaplardan öğrenmesinden daha iyidir. Hem ayıklarken fasulyenin renginden, uzunluğundan inceliğinden bahsettik, hem el göz koordinasyonu, hem dil bilgisi… müthiş bir eğlence, aynı zamanda anneyle kalite acli zaman.
6-9 ay arası bir bebeğin en güzel dönemi bana göre. Mutlu bir bebek yetiştirmek önemli. Kalıplaşmış şeyleri sevmiyorum. Ama burada bazı oyunların amacını açıklama gereği duyuyorum. Unutmayın ki; Her bebeğin gelişimi aynı değildir. Oynadığınız oyunlardan bazı bebekler Hoşlanmayabilir, odaklanamayabiir. Buraya yazdığım oyunları 9.aydan sonra da oynayabilirsiniz. 1.) Büyük bir örtü (çarşaf, baş örtüsü gibi ince bir kumaş) alıp bunu yere yayın. Bir ucundan siz bir ucundan bebeğiniz tutsun. Ortasına koyacağınız yumuşak ve hafif toplar, yumuşak ufak oyuncaklar, balon gibi nesneleri, çarşafı sallayıp dalgalar oluşturarak hoplatın.Bu oyunda hem bu etkiye sebep olmuş olması, hem de oyuncakların hareketleri bebeği eğlendirecektir. Dolayısıyla bebeğin...
İnsan vücudunun hareket etme yeteneğine motor denir. Ve ince motor-kalın motor olarak ikiye ayrılır. Kalın motor: hareket etmek için vücuttaki büyük kas grupları kullanılır örneğin; yürümek, koşmak, zıplamak, yüzmek, sekmek, tırmanmak, bisiklet sürmek, dans etmek, top atıp tutmak gibi. ince motor: Küçük kas gurupları (el ve parmak) kullanılır. El ve parmak kasların çalışmasıyla gerçeklenen hareketlerdir örneğin; yazmak, resim yapmak, makasla kesmek, ayakkabı bağını bağlamak, düğme iliklemek, giyinmek, fermuar açıp kapatmak, saç taramak, çatal bıçakla yemek gibi. Genelde dikkat ve konsantrasyon gerektiren hareketlerdir. El-göz koordinasyonu için, ince motor becerilerinin ve görsel gelişimin ciddi önemi vardır.Bebekler ilk ayda yüzüstü yatarken reflekle başını...
Kişiliğinizle ilgili çevreye mütevazi olabilirsiniz. Ama iş anneliğe gelince mütevazilik yapılmaz. Bence her anne mükemmeldir. Bunu çevrenizden biraz zor duyabilirsiniz. Ben yetişebildiğim annelere ne kadar mükemmel olduklarını söylüyorum. Duymasanız da en zorlu anlarda geçin aynanın karşına ne kadar mükemmel bir anne olduğunuzu söyleyin lütfen. Çünkü ne olursa olsun, emzirmek müthiş bir duygu olmasının yanı sıra, müthiş yorucudur da. Aslında bir nevi spor yapmış oluyorsunuz. Yazın kavurucu sıcağında, hele ki dışarıdaysanız, önce emzirme odası ararsınız. Bulduğunuz emzirme odasında illa ki klima olmaz. Dışarı çıktım diye sevinirken emzirme odalarında terleye terleye saatlerinizi harcar, eforu tüketir ve bitmiş bir halde günü kurtarma çabası...