12
Mar
A.Ç - Bebeğimizin anne karnında ilk kalp atışlarını duyduğumuz andan itibaren, tek dileğimiz onu sağlıkla kucaklamaktır. Doğumuyla birlikte her ebeveynde kaygı artar. Ve ilk muayene her zaman önemlidir. Ebeveynleri en çok meraklandıran, aynı zamanda kaygılandıran da bebeğin işitme ve görme duyusudur. Annelerin dilinden, Göz Hastalıkları Uzmanımız Dr. Nagihan Amuk Hamidi’ye sordum. Yeni doğmuş bir bebeğin görmesi nasıldır? N.A- Yeni doğmuş bir bebekte görme, ilk birkaç gün oldukça bulanıktır. Bunun sebebi; bebeğin anne karnında iken oksijen seviyesi düşük bir ortamda bulunmasıdır. Bebeğin oksijenlenmesi artıkça, yani soluk alıp verdikçe gözünün en önündeki saydam tabaka (Kornea) saydamlaşır ve bebeğin görmesi kolaylaşır. Bu nedenle...
19
Şub
En sevdiğim öğün sabah kahvaltısı. Güzel bir sabah kahvaltısında bazen çocuk olurum. Nasıl mı? Mis gibi sıcak ekmek, üzerine köy tereyağı, ve unutulmaz kokusuyla kimyon. Unutmadan arada gelen peynir kokusu da cabası. Bu karışım beni çook eskilere götürür. Çocukken rahmetli anneannem dedemin yaşadığı köye giderdik. Dedem bize her sabah fırından sıcak ekmek getirirdi. Kahvaltı zamanı evi unutulmaz, eşsiz bir kahvaltı kokusu sarardı. Gerçekten unutulmadı. Hala sıcak ekmek kokusu, peynir ve baharat kokusu beni çocuk yapıyor, dedemin evini hatırlatıyor. Bir de sokakta oynarken yenen ekmek var. Arama motoruna yazın orada bile çıkıyor. Çıtır ekmeğin arasına konan, mis gibi kokusuyla domates, salatalık,...
19
Şub
Henüz daha bebekti, hafta sonları kahvaltıya çıkardık. Fakat bilirsin işte, emziren de bir anneysen oturmak biraz zor oluyor. çayından iki yudum alıp emzirmek için yer ararsın kendine, hele bir de arkadaşlarınla gitmişsen, ne mümkündür ki sohpetlere dahil olmak. Sonraları bu durumdan sıkılırsın ‘’aman benim neyime kahvaltıdır,yemektir,düğündür,dernektir’’ dersin. Sen demedin mi, ben dedim. Çünkü daha çok yoruldum. İlk zamanlar ‘’ne var canım çocuk doğurduysam ben her zaman ki gibi kendime, aileme, arkadaşlarıma zaman ayırır, yemeğe de giderim, düğüne de, çaya da, alışverişe de’’ diyordum. Ama yaşadıkça pek ala rahat olamayacağını gördüm. Elbet hiç gezmedik değil ama kesinlikle sınırlandırdım. Düşününce bunun ne...
14
Şub
[vc_masonry_media_grid grid_id="vc_gid:1519307343249-f711c086-cd07-0" include="15771,15806,15805,15804,15803,15802,15801,15800,15799,15798,15797,15796,15795,15794,15793,15792,15791,15789,15788,15787,15785,15784,15783,15782,15781,15780,15779,15778,15777,15776,15775,15774,15773,15772"][vc_masonry_media_grid grid_id="vc_gid:1519307247205-5566f655-ead4-5" include="15740,15770,15769,15768,15767,15766,15765,15764,15763,15762,15761,15760,15759,15758,15757,15756,15755,15754,15753,15752,15751,15750,15749,15748,15747,15746,15745,15744,15743,15742,15741"]
14
Şub
[vc_masonry_media_grid grid_id="vc_gid:1519307076953-e377541b-9498-3" include="15724,15739,15738,15737,15736,15735,15734,15733,15732,15731,15730,15729,15728,15727,15726,15725"][vc_masonry_media_grid grid_id="vc_gid:1519307011115-046d08d9-8d1a-2" include="15708,15719,15718,15717,15716,15715,15714,15713,15712,15711,15710,15709,15720,15721,15722,15723"]
14
Şub
Biz, insan olmanın verdiği bir özellik olan duygularımızla doğar, ve tüm hayatımız boyunca duygularımızın yön verdiği şekilde bir yaşam süreriz. Hatta bazen kendimizi ifade etmeye çalıştığımız anlarda ‘’bugün fazla üzüntülüyüm,kaygılıyım…’’ demeyiz. ‘’bugün fazla duygusalım’’ deriz. Aslnda duygular insan yaşamının bir parçası, aynı zamanda her zaman yaşama eşlik eden yaşamın rengidir. Bu duyguların en tehlikelisi olumsuz olanlarıdır. Korku, kaygı, hayal kırıklığı, yalnızlık ve tabi ki en önüne geçilemez olanı da öfke. Daha doğrusu dengelenemez. Pedagog Adem Güneş, Çocuk Eğitiminde Doğru Bilinen Yanlışlar kitabında öfke duygusuna çok güzel değinmiş. Kitabı okuduktan sonra, gözümün önünden önce kendi annem sonra bir çok anne geçti....
14
Şub
Seneler önce bir kadını tanıdım. Gittiğim güzellik salonunda tesadüfen tanıştık. Güzel, alımlı, özgüveni yüksek ve bir o kadar da mütevaziydi. O zamanlar ben bekardım. Fakat o evli ve bir oğlu vardı. Aramızda 10 yaş fark olmasına rağmen inanılmaz bir sinerji oluştu. Aynı burcu, aynı tarzı, aynı bakış açısını paylaşan iki dost olduk. Hayatımın en ince detayına kadar bilen tek kişi diyebilirim. ve bir gün kanser olduğunu öğrendik. Annesini ve babasını erken yaşta kaybetmişti. En yakını eşi, bir oğlu, erkek kardeşi , ve tabi biz dostları... eşi hastalığı sırasında birkaç kez boşanmaya kalktı. Erkek kardeşinin eşi çoluğu çocuğu derken pek yanında...
14
Şub
Şimdi ki adıyla Şermin YAŞAR; ‘’Çocuğuyla nitelikli zaman geçirmek isteyen annelere rehber niteliğinde olan bu kitap; tamamen çocuk dostu bir kitap olup, zaman zaman annelere, ‘’Aaa! Ben hayatta izin vermem’’ gibi cümleler kurdurabilir. Aklınıza yatanı uygulayabilir, yatmayanı hiç okumamış gibi davranabilirsiniz. Anlatılanlar tamamen benim hayata bakışımı yansıtmakta olup, hiç biri uzman tavsiyesi yerine geçmez. Zaten tavsiye üzerine de çocuk büyütülmez.’’ Diyor.
14
Şub
‘’Lütfen sadece çocuğuma ne demem gerektiğini söyleyin bana!’’ Çocuk gelişimi uzmanı ve çok satan ‘’çocuk eğitimi’’ kitaplarının yazarı Betsy Brown Braun, meslek hayatı boyunca kendisine danışılan ebeveynlerin yinelediği bu ricadan yola çıkarak yazıyor bu kitabı. Çocuklarının vıdı vıdıları ve öfke krizleri karşısında paniğe kapılan ebeveynler ’zor’ durumlarla baş edebilmenin ipuçlarını bu kitapta bulacaklar. İşte, ebeveynlik yolculuğunuzda başucu kitabınız olacak ‘’neyi nasıl söylemeli’’nin başlıklarından bazıları; Çocuklarla iletişimin 4 yolu Kardeşler arası rekabet ve kavgalar Yemek seçen çocuklar ve abur cubur alışkanlığı Burun karıştırma, geğirme ve gaz çıkarmayla başa çıkmak Ciddi hastalıklar hakkında konuşmak Ölümü öğrenmek Boşanmayı anlatmak Doğal afetler, terörizm ve...
14
Şub
Eğitim sistemini, ’’çocuk’’ tan yola çıkarak kuran Maria Montessori, çocukların; özgür seçimden, hatalarını kendilerinin denetiminden, hareket halinde olmaktan sessizlikten, sosyal ilişkilerinin kendileri tarafından kurulmasından, çevrenin düzenli ve temiz olmasından, özgür faaliyete dayalı bir disiplinden, kitapsız okuma ve yazmadan, alıştırmaların tekrarından hoşlandıklarını gözlemledi. Kendi oluşturduğu eğitim yöntemini kısaca şöyle anlatır; ‘’çocuğu çalıştım. Çocuğun bana verdiklerini aldım ve onları ifade ettim. İşte Montessori yöntemi budur.’’ Montessori yöntemi ile yetiştirilen çocuk; Kendi bireysel beceri ve ilgi alanında kendi hızıyla gelişir. Dikkatini yoğunlaştırmayı öğrenir. Çalışma isteğini ve zevkini geliştirir. Üretken olur. Toplumsal bir varlık olur. Kaygılarını en doğru şekilde nasıl dışa vurabileceğini öğrenir. Özgüvenini...