KİM BU KADINLAR

Bir kadın değişebilir. Ve yalnız bir kadın değiştirebilir Dünya’yı.

Ben iyi bir araştırmacı, iyi bir yazar, iyi bir anne olarak değiştirebilirim dünyayı. Kimimiz de iyi bir yönetici, iyi bir mimar,iyi bir mühendis, iyi bir doktor, iyi bir öğretmen, iyi bir tekstilci, ütücü, aşçı, işçi… olarak değiştirir dünyayı.

Harrıet Beecher Stowe ‘’ Kadınlar Allah’ın ve doğanın onlara verdiği her türlü yetenekten yararlanmalıdırlar’’ diyor.

Hedwıd Dohm  ‘’Ey hanımlar; daha fazla gurur! Gururlu kişi hoşa gitmeyebilir, ama hor da görülmez’’ diyor.

Vırgınıa Woolf ‘’bir kadının parası ve kendine ait bir odası olmalı’’ diyor.

Mathılde Franziska Anneke ‘’ bir kadın hem ailevi yükümlülüğüne bağlı kalmak,hem de zamanının olaylarına etkin olarak katılmak istiyorsa,erkekten iki kat daha güçlü olması gerekiyor’’ diyor.

Peki kim bu kadınlar? Hiç bu sözlerin kimlerden çıktığını merak ettiniz mi. Kimisi günlük hayatımızda birilerinin bizlere verdiği öğütler arasında yer aldı yıllardır. Ama bu öğütü veren de o sözü kimin söylediğini hiç araştırmadı. Ne kadar mı önemliydi bu kadınlar, aynı Maria Montessori kadar önemliydi. Maria Montessori tanıdık geldi değil mi? 2011-2012 yılında   Adem Güneş sayesinde montessori eğitim sistemi olarak Türkiye’ye adını tekrar duyuran Maria Montessori, Avrupa’nın en karanlık döneminde İtalya’da yaşayan ve kadın olduğu için eğitim yaşamı boyunca dışlanan,buna rağmen ısrarla roma üniversitesinde eğitimine devam eden, İtalya’nın ilk kadın doktoru. Kadınların hakkını savunan aktif liderlerden biriydi. Aynı zaman da Roma üniversitesinde psikiyatri bölümünde çalışmış. Orada hastalara yapılan zulümü görünce dayanamayıp  insanlar adına bir şeyler yapmaya karar vermiş. İşe önce çocuklardan başlamış. Onları izleyip,gözlemlemiş. Ve idiotlu çocukların çoğunu kendi geliştirdiği metotla tedavi etmeyi başarmış. ‘’Herşeye sahip olmayan çocuklar bunu başarabiliyorsa ,bütün zihinsel yetilere sahip olan çocukların eğitimi nasıl olabilirdi’’ diyerek, çocuklar üzerine çalışmalarını genişletip,  dünyanın en çok konuşulan ve uygulanan eğitim sistemini kendi soyadıyla ‘’montessori eğitim sistemi’’ olarak duyurmayı başarmış. Türkiye’de ilk Atatürk bu eğitim sistemini desteklemiş. Fakat Atatürk ‘ten sonra klasik ve baskıcı eğitim sistemine devam edilmiş. Ve yıllar sonra yine Adem Güneş sayesinde tekrar Türkiye’de kabul görerek bu yöntemle eğitim veren okullar açılmıştı. Son yıllarda bir çok anne bu eğitim sistemini benimseyip ev ortamını montessoriye uygun hale getirdi.  Şu an onun sistemiyle eğitim görmüş olan dünyada bir çok deha var. Mesela Dünya’nın en geniş internet ansiklopedisi olan www.wikipedia.org  sitesinin kurucusu jimmy wales, Dünya’nın en büyük şirketi ‘’google’’ kurucuları  Sergey Brin ve Larry page ve Dünya’nın konuştuğu daha bir çok isim  montessori eğitimi sisteminin mezunları… Kadın olduğu için dışlandığı zamanlardan bu zamanlara adı unutulmayanlardaydı , Maria montessori ve diğer kadınlar.

Özü şu ki; bu kadınlar 1700-1800 yıllardan bu zamana konuşuluyor. Elbet daha da öncesi var. Havva’dan bu güne Dünya değişti. Tek bir kadınla başladı bu serüven ve Dünya yok olana kadar devam edecek. Belki hayırlı belki hayırsızı gelecek ama hep tek bir kadın değiştirecek dünyayı…

Öyleyse, gelecek güçlüysen güçlü,mutluysan mutlu, umutluysan umutlu, başarırsan başarılı, güven verirsen güven dolu olacak. Sevgiyle