ANNELİK ve BEN

Ve bir gün gelecek büyüyeceksin KADIN. Bir gün avuçlarında küçük bedeni tutacak, kulağında çınlayan sesi duyacaksın. Ve bitmesini istemeyeceğin duygular saracak tüm bedenini. Bir günde değişecek yaşamın ve sen değişeceksin. Gelip geçici olmayacak,bildiğin herşeyi unutacaksın. O öğretecek sana yaşayan her canlının kıymetli olduğunu, o öğretecek sabrı ve o öğretecek sana sonsuz sükutu…

Her yıl biraz daha olgunlaşacaksın ‘’ANNE’’ olacaksın.

25.09.2014 kalbimin üzerine koydular kalbini. Nefesimi nefesinde hissettim. Mis gibi kokladım sonsuzluğumu,tombik bir yüzü, bana benzemeyen siyah uzun saçları, zar zor aralanan göz kapaklarının arasından bana bakan bir çift göz. Kadınlığımla gurur duydum.  Yaşanabilecek en büyük deneyimi yaşadım ‘’DOĞUM’’ bu bir mucize, taşınabilecek en kutsal sıfat ‘’ANNE’’ ve burnumun direğini sızlatan tek kelime ‘’EVLAT’’

Herşey gelip geçer hayatından,yaptığın tüm yanlışlar ya da doğrular. Doğum öyle bir değişim ki. Aklım ermedi. Neydim ne oldum. Anlatacak çok şey var diye açtım blog. Nereden başlasaydım en baştan mı? Benim en başım oğlumu doğurduğum gün oldu. Büyüdüğünde unutulur diyorlar bu duygular… doğru mu? Kendini adamak diye bişey var bilir misin. Bu ömür boyu sürecek olan bir analık… önce kendime hayırlı evlat olsun diye sonra da vatana hayırlı olsun diye adadım kendimi. 10 anadan 8’i gibi adadım kendimi. Ünlü bir ressamın fırça darbeleri gibi rahat ama keskin,iki dokunuşla kolay gibi görünen ama zor çocuk yetiştirmek.  Kitapta okuduğun gibi değil. Çocuk yetiştirmek kalbini vermek…

Uykusuz da kaldım. Hormon dengem bozuldu saçlarım da döküldü. Emzirme döneminde aşırı zayıfladım 27 ay emzirdim memelerim de sarktı. Eğlenmeye gezmeye gidemedim,tatili otel odasında geçridim. Kimseye ihtiyaç duymadım.  Anne olmadan önemsediğim şeyleri bir de baktım ki umursamıyorum. Böyle bir değişim annelik. Hayatı daha ciddiye almak belki de annelik. Ya da tadında yaşamak mı desek. Sıyrılmak tüm olumsuzluklardan. Ve hep geleceğe ışık yakmak annelik…. Sevgiyle…