BİR BUTİK HİKAYESİ

‘’Aslan ya da ceylan olmanızın bir önemi yok, yeter ki her sabah kalktığınızda koşmanız gerektiğini bilin’’ der, Mümin Sekmen. Hayat bir mücadele siz 80 yaşına da gelseniz mücadele olmaya devam edecek.

Manevi anlamda, büyük zaferler kazandım hayatımda, ödülümdü evladım ve kendimi 4 yıl ona adadım. Birey yetiştirme mücadelesiydi. Ama artık onu daha iyi şartlarda yetiştirip büyütme mücadelesi başlamalıydı.

KARAR VER VE UYGULA…

Bulunduğum şehirde olmayan farklı, hatta bir oda ortamında ve sıcaklığında, annelerin rahatlıkla alışveriş yapabileceği, çocuklarında, sıkılmadan onlara ayrılan özel alanda oyun oynayabileceği, bebek ve çocuk tenine uygun, sağlıklı seçimlerle rafları dolduracağım bir butiğim olması hep hayalimdi. Ticareti geçtim, sadece kendimi mutlu edeceğim bir iş. Aynı zamanda üniversite de mutfağını öğrendiğim bir sektördü.  Ateş Bebeğim internet sitesinden yola çıkarak,   Aynı konsept de, aynı samimiyetle, severek, hep yenilikçi bir zihniyetle… Hep ”belki bir gün”dü gerçekleşmesi, ama bazen hiç beklemediğiniz durumlar sizi hiç beklemediğiniz anlarda hedefe kilitleyebilir. Hayat boyu yaşadığınız bir takım olaylar, size sağlam kararlar aldırır.

Şubat-2018 yeni bir yıl, bizim için hiç de iyi başlamamıştı. Eşimin çalıştığı firmayla olan sözleşmesi bitmiş, yeni bir iş kurana kadar işsizdi. Bir şeyler yapmak gerekti. Artık bir adım atmak, çünkü iki kişi değildik, sorumluluğumuz büyük. Kenarda bulundurduğumuz bir sermayemiz vardı. Ama daha fazlası gerekliydi. Ayrıca devletin kadın girişimcilere sunduğu bazı imkanlardan da yararlanmak çok cazipti. Kosgeb, Kosgeb devlet teşvikleri ve desteklerini işletmelere ulaştıran bir kurumdur. KOBİ’lerin işlerini büyütmeleri için hibe (geri ödemesiz) ve kredi olarak alacağı destekleri Kosgeb sağlıyor. Kosgeb şartlarına göre geri ödemesiz kredi de yeni girişimcilere sunuluyor. İşletmelerin rekabet düzeyini arttırmak için daha güçlü olmasını sağlamak, Ar ge faaliyetlerine destek olmak, işlerini büyütmeyi sağlamak Kosgeb’in başlıca amaçları arasında bulunuyor. Yapılması gereken tek şey, önce kendinize kurmak istediğiniz işi belirlemek, elinizde de SERMAYE OLMASI şartıyla, sonrasında da kosgeb sınavlarını takip etmek. Ben takip edemeye kalmadan, şansıma o ara sınavı vardı. Tek derdim oğlumdu. Bugüne kadar hiç ayrılmadığım oğlumu nasıl, ve nereye bırakacaktım. Sınav günü şans öpücüğümü alıp uyurken evden kaçtım:) 150 kişi aynı gün mülakata giriyor, size form veriyorlar, dolduruyorsunuz. sonra sıra numarası alıyorsunuz. Sırası gelen mülakata giriyor. mülakatta 4-5 kişi oluyor. Hepsi uzun bir masanın ardında siz karşılarında, iş planınızı anlatıyorsunuz. İkna edebilen kazanıyor:) Aslında kuracağınız işin size ve genele yararlı bir işletme olabileceğine, ve gelecek için büyüme hedeflerinizin olabileceğine önce sizin inanmanız gerek. Mülakatta inandıklarımı anlattım. ve ertesi gün kursa hak kazandığımın haberini aldım. Hemen akabinde 4 günlük kurs başladı. Umutlu ve mutluydum. Artık adım atmıştım. Benim için bu bile önemli bir ilerlemeydi. Kurs sonrası herkesin bildiği gibi size hemen hesabınıza para yatırıp,”buyurun paranız, açın işletmeyi” DEMİYORLAR. Siz işletmeniz için yer temin edip, işletmenizi kuruyorsunuz. Açılışınızı yapıyorsunuz. sonra proje hazırlayıp, kurula başvuru yapıyorsunuz. Kurulu da geçerseniz. işletmeniz denetlendikten sonra size hibeyi veriyorlar. Ben daha önce araba dışında hiç satış yapmadım.  İnanılmaz acemi başladım. Her şeyde olduğu gibi, tecrübeyle öğrenileceğini savunurum. Anne olmak benim için aslında bir nevi tecrübe. Bir annenin ne istediğini az çok biliyorum. Önemli olan gözlerimi kapatıp içerisini hayallerimi süsleyen bir alana çevirmekti.   Muallakta kaldığım uyku uyumayıp, yerini, dekorunu, rengini, tabelasını düşündüğüm çok geceler oldu. Küçük fakat tamamlandığında çok şirin bir butiğe dönüşebilecek olan bir yer buldum. Hakikatten inanılmaz içime sinerek tuttuk. Ve büyük maraton başladı. Bu süreçte Ateş hep yanımdaydı.  Ateş için yeni bir dönem dükkanı açtığımız gün başladı. Çünkü kreşe başladı. O ayrı bir hikaye. Ateş’in kreşe alışma sürecinde olan sıkıntıları, bir yandan dükkanı bayrama yetiştirme telaşı, beynim 10’a bölünmüştü. Gece 3 saat uyur olmuştum. A’dan Z’ye  tabelasından, dolabına, kabinine,ürünlerine, temizliğine kadar kendim ilgilendim. Çok kez ürün almaya Ateş’le gittiğimiz zamanlar oldu. Hem Ateş’e hem bize eziyetti. Kucağımda, alnımdan terler aka aka ürün  seçtiğim günler şimdilerde anı kaldı. Emeksiz olmuyor, ter akıtmadan olmuyor. Tam bir ay’da, kalpten yürekten çok büyük dualarla açtım butiğimi. Ben bu işe inandım.

‘Her malın bir alıcısı vardır’ mantığı bende hiç olmadı. Hep bir anne dokunuşuyla seçtim ürünlerimi, üzerinde düşünerek, severek, gerçekten beğenerek, heyecanla aldım. Gelen tüm müşterilerim bir nevi misafirim oldu. Hediye paketinden, poşetine, rafına, vitrinine düşünerek, özenerek, itinayla, zevkle çalışıyorum.

Kısacası, hayallerimi süsleyen butiğimi, bir ay gibi kısa süre de karar verip, sevgiyle, emekle, her bir köşesine terimi akıtarak, büyük umutlarla açtım. İlk hedefim bulunduğum çevre de kendimi kabullendirmek, sonrası belki de şubeleşmek. Neden olmasın?

Neydi ?  ‘’Hayatta asıl önemli olan; hala yaşıyorken, asla geç olmadığına inanmaktır’’

Son olarak; Aynı sektörün içinde olup, beni kendine dişli rakip görenlerde olmadı değil. Ama onların yanında örnek alınası, görmeden yakın bir arkadaş gibi yanımda olan destek veren, tarzına tavrına hep güvendiğim, beni yüreklendiren, yol gösteren, gördüğümde boynuna sımsıkı sarılacağım Antalya Alanya’dan can arkadaşım Müjgan seni asla unutmadım. Bu yazının finalinde olmalıydın. Sonsuz Teşekkürler MİNİ LOVE KİDS STORE….

Ve tabi, gece gündüz yanımda olan, bana inanan, destekleyen, işini gücünü bırakıp yardıma koşan dostlarım kendilerini biliyorlar. iyi ki varsınız…

Sevgiyle