9.AY

Derin bir solukla başlanan kimine göre sıkıntılı,kimine göre keyifli, kocaman bir yolculuk hamilelik. Belirli bir yaş sınırını geçtiğinizde bazı şeylerin  gerçekten sonuna kadar, tadını çıkara çıkara yaşanması gerektiğini  idrak etmiş oluyorsunuz. İşte benim de hayatımda o bazı şeylerden biriydi hamilelik. Farkındalıkla geçirdiğim kocaman  9 ay. Hatta abartmıyorum,doğuma hemen hemen 3 hafta kala,eyvah hamileliğimin son günleri diye iç geçirdiğim de oldu. Elbette bebeğimi sağlıkla bir an önce kucağıma alacağım gün için sabırsızlanıyordum ama hamilelik de başka bir güzeldi. Benden bir parçanın en güvenli yerde olması. Onu hissetmek ve bana yaşattığı haz bambaşka…. Bu işin en keyifli yanı da o minicik bedeni için bişeyler almak. Bende hep bugünün hayali vardı.  Ben çok erken almaya başlamadım.  Doğaya sunulan pozitif enerjinin bize geri dönmesine evet inanırım. Ama bazen elimizde olmadan kötü tecrübeler de yaşayabiliyoruz. Bu belki talihsizlik. Üzülmemek için son ana bıraktım. Belki de buna inandım. Bebeğimin odası dahi doğumdan bir hafta önce hazırlandı. Bebeğim hızlı büyüyeceği için çok gereksiz sayıda eşya almadım. Yenidoğan için en gerekli,en kullanışlı birkaç giyecek aldım. Ayrıca hastane çantamı da aradan çıkardım. Bu ayrıntıyı da başka bir yazıda paylaştım.

Ve  Doktor kontrolümüz, bu ay doktorumuz bize doğumla ilgili bilgiler veriyor.  Son ay bebek gelişimini tamamen tamamladığı için, bu her an herşey olabilir anlamına da gelebilir. Bu ay daha sık doktorumuzu ziyaret ediyoruz.  NST diye adlandırılan bir cihaza bağlanıyoruz.  NST (nonstres test) fetusun kalp atışlarının seyrini,ve bebek hareketleriyle olan ilişkisini temel alarak, bebeğin oksijensiz kalma olasılığının taranmasında kullanılan bir testtir. Benim bazı sağlık sorunlarımdan dolayı,doğumumun sezaryan mı yoksa normal doğum mu olacağına kardiyologum ve jinekologum karar verdi. Sonrasında doğum sonrası kalacağım bölümü ve odamı görmemi istedi. Bu tarz yaklaşımlar biz hamilelerin heyecanının yatışmasına vesile oluyor.

9.ay da hareketler kısıtlanıyor. Bebek doğmadan bence anneyi uykusuzluğa alıştırıyor. Çünkü gece rahat hareket edemediğim için ne yazık ki ben kaliteli bir uykuya dalamamıştım. Zaten bebek mideye ve kalbe baskı yaptığından dolayı düz yatamıyordum. Sağa ya da sola ve bacak arasında bir yastıkla ancak uyuyabiliyordum.

Son kontrolümdü;  Sezaryan olacağı için net gün belirlendi.  Ameliyatın epidural sezaryan olmasına karar verildi. Ve Ameliyat ekibimle tanıştırıldım. Büyük gün 25.09.2014 bunun tarifi olamazdı. Tüm hamileliğim boyunca hayal kurmaktan korktum ben… Belki de bebeğimin sadece hayallerimde kalmasından korktum. Son 3 gün kala bile hayal kuramadım.Mutluluktan donuktum. Tek isteğim sağlıklı yüzünü görebilmekti. Son ultrasonumda kordon bağı bebeğimin boğazındaydı. Fakat doktoruma olan güvenim sonsuz olduğu için bu durum beni çok fazla tedirgin etmedi. Doğumun bir gün öncesi kuaförüme gittim. Çünkü bir ertesi gün hayatımın en anlamlı,en özel günüydü. Oğlum tüm varlığım çok uzun bir yoldan gelecek,annesinin yüzünü görecekti. Yeni bir sayfa için heyecan ve umut dolu uykuya daldım…